Türkiye'nin toprak kaybı Avrupa'nın 8 katı   21.06.2005     Milliyet

Türkiye'de erozyonla kaybedilen yıllık toprak miktarının 1.1-1.4 milyar ton arasında olduğu, bunun 500-550 milyon tonunun tarım topraklarında meydana geldiği bildirildi.

Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma (TEMA) Vakfı danışmanı Prof. Dr. Necmettin Çepel, hızlı nüfus artışı, ekilecek alanların daralması, besin maddelerine olan talebin gittikçe artması gibi nedenlerle büyüyen tarım işletmeciliğinin, toprak niteliklerinin bozulmasına, verimin düşmesine ve her şeyden önemlisi toprak erozyonunun artmasına yol açtığını kaydetti.
      Binlerce yılda oluşan 2-3 santimetre kalınlığındaki toprak tabakasının, 15-20 yılda erozyonla kaybolup gittiğini belirten Çepel, bütün dünyada bir yılda 24-25 milyar ton toprağın erozyonla yok edilmesinin, toprak kayıplarının derecesini somut olarak gösterdiğine dikkati çekti.
      Çepel, bunun dünyada her yıl 60 milyon hektarlık tarım arazisinin azalması anlamına geldiğini kaydederek, ''Halen dünyada 800 milyon insan açlık sınırında olduğuna göre, bu gidişle dünyada aç insan sayısı gittikçe artacak demektir. Ülkemizde, sadece buğday ekilen tarlalardan meydana gelen toprak kayıpları, tanesi 250 gram olan ekmeklerden yılda 100 milyon ekmeğin kaybıyla eşdeğerdir'' dedi.
      Erozyonun zararlarının sadece tarımsal ürünlerin azalmasıyla sınırlı olmadığına işaret eden Çepel, şunları söyledi:
      ''Erozyonla, toprağa can veren organik maddeler bakımından zengin toprak alınıp götürülmektedir. Ülkemizde bu yolla meydana gelen kayıpların parasal değeri yılda 25 trilyon lira olarak hesaplanmaktadır. Toprak erozyonu, toprak özelliklerini bozduğu için sel oluşumlarını arttırmakta ve sosyal sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Türkiye topografik özellikler bakımından erozyonu arttırıcı bir karaktere sahiptir. Doğal bitki örtüsü ne kadar tahrip edilmişse, erozyon o derece şiddetli olur. Bu bakımdan da ülkemiz iyi bir durumda değildir. Ülkemiz toprakları binlerce yıldan beri işletilip, gerekli ıslah önlemleri alınmadığından, bu yönüyle de erozyon tehlikesi bakımından büyük riskler taşımaktadır. Doğal bitki örtüsüyle erozyon, (düşman kardeşlerdir). Birinin olduğu yerde diğeri barınamaz. O nedenle, bir ülkenin orman, mera-çayır ve çalılık gibi bitki örtüsü ne kadar zenginse, erozyon o kadar az olur.''
     
     TÜRKİYE'DE EROZYONUN BOYUTLARI...
      Çepel, Türkiye'de erozyonla kaybedilen yıllık toprak miktarının 1.1- 1.4 milyar ton arasında olduğunu, bunun da 500-550 milyon tonunun tarım topraklarında meydana geldiğini kaydederek, Türkiye'de bir yılda 1 kilometrekare alandan taşınan ortalama toprak miktarının 600 ton olduğunu belirtti.
      Bu miktarın bazı araştırıcılara göre, 820 ton civarında olduğuna işaret eden Çepel, ''Dünya ortalaması için bu değer yılda 368 ton, Avrupa için yılda 90 tondur. Buna göre ülkemizde erozyonla toprak kaybı miktarı yaklaşık olarak dünya ortalamasının 2, Avrupa ortalamasının ise 7-8 katıdır. Bu miktar, Avrupa ve Avustralya ana karalarında meydana gelen toprak kaybı toplamına yaklaşık olarak eşittir'' diye konuştu.
      Çepel, Türkiye topraklarının yüzde 86'sında erozyonun cereyan ettiğini, bu oranın yaklaşık yüzde 58'ini şiddetli ve çok şiddetli erozyonun oluşturduğunu belirterek, ''Bunun anlamı, ülkemizdeki toprakların yüzde 58'inde toprağa can veren üst toprağın hepsi, alt toprağın da yüzde 25-50'si tamamen taşınmış durumdadır'' dedi.
      Tüm bu rakamların su erozyonuna ait olduğuna dikkati çeken Çepel, Türkiye'de az olmakla birlikte ''rüzgar erozyonu'' da oluştuğunu ve yaklaşık olarak 463 bin hektarlık alanda meydana geldiğini kaydetti.
      Çepel, toprak erozyonunu önleme veya azaltma için eğimli arazilerde ekim veya dikimin teraslar üzerinde yapılması, eğime dik toprak işleme uygulanması, ürün nöbeti uygulanması, rüzgar koruma şeritleri tesisi, bitkilendirme, ağır makinelerle toprak işlememe ve derin sürüm yapmama gibi önlemler alınabileceğini anlattı.
     
     DİKKAT ÇEKİCİ RAKAMLAR
      Türkiye'de her yıl tarım alanlarından 500 milyon ton, tüm ülke yüzeyinden 1.4 milyar ton verimli üst toprağın, erozyonla kaybedildiğini, bu toprakların, 25 santimetre kalınlığında, yaklaşık 400 bin hektar genişliğinde bir araziye eşdeğer olduğunu kaydeden Çepel, şöyle devam etti:
      ''Bitki örtüsü ve özellikle ormanlarımızın tahribi sonucu, toprak erozyonuyla her yıl 1 milyar 400 milyon ton toprağımız ya göllere ya denizlere taşınarak ya da barajlarımızı doldurarak yitiriliyor. Bu her biri 20 tonluk 70 milyon kamyon toprak demektir. Bu toprakların 10 metre yükseklik ve 6 metre genişliği olacak biçimde yığılmasıyla 11 bin 200 kilometre bir duvar, bir sur oluşturulabilir. Bu uzunluk Edirne-Kars karayolunun yaklaşık 6.5 mislidir.
      Türkiye'de akarsularla birlikte alandan taşınan toprak, ABD'nin 7, Avrupa'nın 17 ve Afrika'nın 22 katı daha fazla düzeydedir. Erozyonla Fırat Nehri yılda 108 milyon ton, Yeşilırmak 55 milyon ton toprak taşımaktadır. Her yıl Keban Barajı'na 32 milyon, Karakaya Barajı'na 31 milyon ton toprak birikmektedir. Toprak üretilemeyen bir kaynaktır. 1 santimetre verimli toprak, ortalama 500 yılda oluşur. Tarım yapılabilmesi için gereken minimum 40 santimetre toprağın oluşması ise ortalama 20 bin yıl sürer. Dünyanın toprak kaynakları sanıldığı kadar sınırsız, Türkiye'nin toprak potansiyeli sanıldığı kadar zengin değildir. Her gün 400 bin kamyon dolusu, her yıl da 1 milyar 400 milyon ton civarında verimli toprağı erozyon sonucunda kaybediyoruz. Bu toprakla İzmit ve Bursa illeri 18 santimetre kalınlığında toprak ile kaplanabilir.''
     

Bu haberi arkadaşına gönder:
Gönderen Ad Soyad : 
Alıcı E-Posta Adresi :